Dîvânü lugāti’t-Türk’te kalkang şeklinde yazılan ismin (I, 441) Moğolca’da “koruma, kollama, müdafaa, himaye” anlamını taşıyan kalka kelimesinden türediği kabul edilmektedir (Räsänen, s. 227; krş. Doerfer, IV, 481). Ateşli silâhların icadından önce savaşçılar ok, gürz, mızrak, kılıç vb. saldırı silâhlarına karşı kendilerini sol kollarına taktıkları kalkanla savunurlardı.